Basın Açıklaması
Dersim’de doğa, doğal alanlar ve hayvanlar kasten yok edilmekte ve telef edilmektedir.
Dersim’deki ormanlar yanıyor ve Munzur’un eşsiz bitki örtüsü ve hayvanlar alemi büyük bir tehlike altındadır.
Orman yangınları devlet tarafından kasten çıkarılmaktadır. Gayri resmi söylemlerde bunların gerillaların takibini kolaylaştırma amaçlı olduğu iddia edilmektedir. Gerçekte ise bu orman yangınlarıyla Dersimlilerin bütün kültür ve yaşam temelleri yok edilmektedir.
Bu yöntem yeni de değil. Dersimlilerin bu konuda uzun ve acı bir geçmişi vardır. 1937/38 yıllarında Dersimliler soykırım yaşadı. Yaşam alanlarını (Köylerini) tekrar kurduklarının ertesinde 90 yıllardan itibaren yeni baskı yöntemlerine maruz kaldılar.
Köylüler köylerinden uzaklaştırılıyor, ormanlar ateşe veriliyor, doğal alanlar barajlarla yok edilmekte ve siyanürle altın arama faaliyetleriyle zehirlenmektedir. Kutsal Munzur Çayının doğası bozularak, ölümüne sebep olunmaktadır.
Bölgenin bombalanmasından dolayı çıkan orman yangınları halihazırda büyük bir alanı sarmış durumdadır. Son iki yıl içerisinde çıkartılan orman yangınlarında yok edilen ormanlık alanın kaç hektar olduğunu kimse bilmiyor.
Bu politikadan derhal vazgeçilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini aşağıdaki istemlerimizi yerine getirmeye çağırıyoruz:
• Bölgenin afet bölgesi olarak ilan edilmesi ve gereken önlemlerin alınmasını,
• Yerel makamlar halkın kendi olanaklarıyla yangım söndürme çalışmalarım güvenlik bahanesiyle engellemektedir. Bu engellemenin derhal kaldırılmasını,
• Dersim’deki orman yangınlarıyla ilgili derhal bir meclis araştırma komisyonunun kurulmasını, komisyonun bölgedeki orman yangınlarının nedenini araştırarak tespit etmesini ve bunları yayınlamasını,
• Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL durumu bahane edilerek her türlü demokratik hak arayışı hemen anında susturulmaktadır. Dolayısıyla ne doğaya karşı yapılan ihlaller ne de şahsi mala verilen zararlar sorgulanamamaktadır. Bu yüzden OHAL durumun derhal ortadan kaldırılmasını,
• Her şeyden önce Dersim’deki orman yangınlarının bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz.
Çağrıyı yapan kurumlar:
Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG)
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)
Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF)
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA)
Dersim Meclisi – Avrupa
Yeşil Sol Parti- Almanya Temsilciliği
AGADEKA (Avrupa Mağdur Halklar Platformu)
13.08.2017
– Kamuoyuna –
11-13 Kasım 2016 tarihinde Almanya’nın Dortmund şehrinde Dersim Meclis Girişimi’nin 2. genel toplantısı yapıldı. Toplantı, 15 Kasım 1937’de Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilen Dersim önderleri ile ’37-38’de katledilen Dersimliler’in anısına adandı.
Toplantı, bölgemizde süren savaş, Türkiye’de de iç savaşa doğru giden koşulların atmosferinde yapıldı. Avrupa’nın değişik ülkeleri ve Türkiye’den katılımcılarla başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
Etnik ve mezhep grupları üzerinden sürdürülen gerginleştirme adım adım Anadolu’da iç savaşa doğru gidiyor. Savaşa ve diktatörlüğe karşı barış ve demokrasi güçlerinin biraraya gelmesi zaruridir. Farklı örgüt ve çevrelerde mücadele eden Dersimlilerin de ortak akıl etrafında hareket ederek, yok edilmeye çalışılan coğrafyamızın ekolojik dengesi ile kültürel ve tarihi değerlerinin korunması ve yaşanabilir bir Dersim için birleşip birlikte hareket etmesi bir zorunluluk haline gelmiştir.
Toplantı, „teröre karşı mücadele“ adı altında sivil halka, yerleşim yerlerine karşı yapılan saldırıların kendisinin terör olduğunu belirtti. Diktatörlüğe karşı duran tüm siyasi parti, milletvekilleri, medya ve sivil toplum kuruluşları, sendikalar, aydın ve sanatçılara yönelik baskıları kınadı.
Mezhep ve etnik çatışmaya dönüşmesi halinde savaş ve çatışma ortamından en fazla Dersim’in zarar göreceği kaygısıyla Kırmanc/Zazalar’ın yanı sıra tüm etnik ve inanç grup ile kurumlarına dayatılan tek dil, tek din, tek otorite anlayışına karşı çok dilli, çok kültürlü, cinsiyetçi politikalardan uzak, ortak yaşam için birlikte direnmenin önemi belirtildi.
Toplantı, tüm taraflara barış ve diyalog sürecine dönme, Dersim’de ise sürdürülmekte olan çatışmalara son verilmesi çağrısı yaptı.
Toplantıda Dersim´in tarihi ve güncel sorunları tartışıldı. Dersim´in giderek boşaldığı, sivil yaşamın tehlike altında olduğu vurgulandı. Dersim inancı ve yok olmayla yüzyüze olan Zazaca´nın durumuna dikkat çekildi. Çözüm önerileri sunuldu.
Toplantı 37-38 Soykırımı’nın tanınması ve yaralarımızın sarılması için çalışmaya-mücadeleye devam edilmesine vurgu yaptı.
Tüm bu gelişmeler ışığında savunmasız ve dağılmış olan Dersimlilerin farklılıklarını koruyarak biraraya gelmesi, acilen güçlerini birleştirmesi, en az zararla bu koşullardan nasıl kurtulacağı tartışılarak, Dersimlilerin ortak aklının oluşturulması, Dersim’in bir temsiliyete ve statüye kavuşturulması fikri ortak görüş olarak kabul edildi.
Toplantı, DERSİM MECLİSİ-AVRUPA ayağının kuruluşunu ilan edip hedefine önümüzdeki süreçte
DERSİM MECLİSİ-AVRUPA KONGRESİ’ni toplama görevini koydu.
Türkiye Diasporası ile Dersim’de gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra, DERSİM MECLİSİ’nin MERKEZİ BİR KONGREYLE kuruluş ilanının yapılması kararlaştırdı.
Dersim’in beklemeye zamanı yok, sorunların değil, çözümün bir parçası olmalıyız.
16.11.2016
Dersim Meclisi-Avrupa Genel Kurulu