Almanya Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG) üyesi Berlin Dersim Kültür Cemaati’nin 2015 yılında başlattığı çalışmayla gündeme alınan 1937-1938 Dersim Tertelesi’nde hayatını kaybedenlerin anısına Berlin’de bir anıt dikilmesinin nihai kararı 27 Mart 2019 tarihinde Friedrichshein-Kreuzberg Belediyesi tarafından verildi. Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD), Yeşiller ve Sol Parti’nin lehte oylarıyla alınan karar gereği, Berlin Dersim Kültür Cemaati binasının bulunduğu mekana yakın bir parkta ‘Nişangê Tertelê ‘38i’ Anıtı dikilecek.
Dersim ‘37-38 Soykırımı’nın dünya kamuoyuna duyurulması, gelecek kuşaklar için hafıza merkezlerinin yaratılması, her zaman FDG ve Berlin Dersim Kültür Cemaati’nin öncelikli görevleri arasında olmuştur. Bu bilinçle hareket eden cematimiz, 16 Ağustos 2015 tarihinde belediye meclisinde temsilcileri bulunan partilere müracaatta bulunarak “Nişangê Tertelê ‘38i” projesinin startını verdi.
B’90 DIE GRÜNEN (Yeşiller), SPD (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) ve DIE LINKE (Sol Parti) kendi yönetim organlarında projeyi değerlendirerek destekleme kararı aldılar. Bu amaçla, Proje 16.12.2015 tarihinde SPD, B’90 Die Grünen, DIE LINKE partilerinin önergesi ve die Piraten Partisi’nin tam desteğiyle Belediye Meclisi’nin gündemine alındı. Bu toplantıda, CDU (Hıristiyan Demokratlar) dışındaki tüm meclis üyeleri projenin desteklenmesi doğrultusunda tavır belirlediler. Kamuoyuna açık gerçekleşen bu toplantıya katılan Türk ırkçıları, „1938’de Dersim’de soykırım olmadı, ayaklanma vardı, bastırıldı“ gibi bildik yalanlar öne sürerek, projenin reddedilmesi için baskı oluşturdular, toplantıda bulunan temsilci arkadaşımıza hakaret ve şiddete yeltendiler. Meclis, projenin Berlin kamuoyunda tartışılması, bilgilendirme çalışmalarının yapılması, Uyum, Kültür ve Tarihi Anıtlar Komisyonlarında tartışması gerekliliğine işaret etti.
Berlin derneğimiz bu aşamadan sonra yoğun bir bilgilendirme ve tanıtım çalışması başlattı. İlk etapta liseler başta olmak üzere, çeşitli okullar davet edilerek bilgilendirme toplantıları gerçekleştirildi. Benzeri çalışmalar üniversiteler, sosyologlar ve tarihçiler başta olmak üzere bilim insanları nezdinde devam ettirildi. Önergeyi veren partilerin de onayıyla Martin Düspohl, Dr. Wolfgang Lenck, Dip. Ing. Gülshah Stapel, Natalia Bayer, Rıza Baran ve Kemal Karabulut’tan oluşan bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyonun girişimiyle 29-30 Kasım 2018 tarihlerinde Kültür Senatörlüğü’nün himayesinde uluslararası bir kolokyum (akademik toplantı) düzenlendi. İki gün süren kolokyumda kültür senatörü, uyum senatörü, projeyi destekleyen partilerin temsilcileri, sivil toplum örgüt temsilcileri, eski Belediye Başkanı Cornelia Reinauer, Berlin Teknik Üniversitesi’nden (Technische Universität Berlin) ve Berlin Hür Üniversitesi’nden (Freie Universität Berlin) bilim insanları konuyu değerlendiler. İki gün ‘Göç Toplumunda Hafıza Kültürü, Politikaları ve Sesler’ mottosu altında atölye çalışmaları yapıldı.
Tüm bu çalışma ve tanıtım girişimlerinden sonra, 19 Mart 2019 tarihinde proje Belediye Kültür Komisyonu’nda son bir kez daha gündeme alındı ve tartışıldı. 27 Mart 2019 tarihinde yeniden Belediye Meclisi oturumu gündemine alınarak, SPD, B’90 DIE GRÜNEN ve DIE LINKE partilerinin oylarıyla kabul edildi. Belediye Meclisi’nin CDU‘lu ve AfD’li üyeleri projenin alehine oy kullandılar.
Berlin Dersim Kültür Cemaati’miz başta olmak üzere FDG ve bileşenleri Dersimliler için tarihi bir adım atmış olmanın gururunu yaşamaktadırlar.
Dersimliler, Federasyonumuz tarafından başlatılan ve ilk aşaması başarıyla sonuçlanan Dersim 1937-1938 Dersim Sözlü Tarih Projesi (DSTP) ve Berlin’de „Nisangê 38´i” gibi tarihi öneme sahip çalışmalara imza atan kurumlarına sahip çıkmalıdırlar. Bu çalışmalara ve kurumlarımıza yönelen saldırıları geri püskürtmek için birleşmelidirler.
Berlin Dersim Kültür Cemaati’mizin üyeleri ve yöneticileri başta olmak üzere, ‘Nişangê Tertelê ‘38i’ Projesi çalışması sürecine destek veren herkese, projeyi önerge olarak Belediye Meclisi’ne sunan SPD, B’90 DIE GRÜNEN ve DIE LINKE partilerine, projenin geliştirilmesi ve gerçekleşmesi için Berlin Dersim Kültür Cemaati’miz ve federasyonumuz FDG adına özveriyle büyük bir caba harcayan Kemal Karabulut’a teşekkür ediyoruz.
Andan itibaren hep birlikte anıtı dikme sürecini tamamlama mücadelesiyle yolumuza devam edeceğiz. Bu anıt mücadelenin ve dayanışmanın eseridir. Tüm Dersimliler ve dostlarınındır.
1938 Soykırımı’nda yitirdiğimiz on binlerin anısına ve geride kalanların acılarına saygıyla…
30 Mart 2019
Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG)
Berlin Dersim Kültür Cemaati
’38 Soykırımı belgeleri her şeyi çok aleni bir şekilde ortaya koymaktadır. Kendisi de ırkçı ve faşist biri olan Perinçek’in deyimiyle “ırkçı” ve “faşist” bir “diktatörlük” olan “Kemalizm”i ve devleti aklama çabaları nafiledir.
Hele ki bunu Sey Rıza üzerinden yapması!
Sey Rıza sizin ‘yalanlarınız, hileleriniz ile baş edememiş olsa da sizin önünüzde diz çökmemiştir’. Bu asaletli duruşuyla Dersimlilerin gönlünde taht kurmuştur.
Tarih siz gibi eli kanlıları dize getirecektir.
(1) 1938’de başbakan olarak tayin edilen Celal Bayar’ın anlattımından.
Aydınlık Gazetesi İnsanlığa karşı suç işliyor…
Bilindiği üzere biz Dersimliler, her yıl Tunceli Tenkil Harekatına Dair Bakanlar Kurulu Kararı‘nın tarihi olan 4 Mayıs 1937 ile Dersim ileri gelenlerinden Seyd Rıza ve oğlu Seyd Usen, Hesenê İbrahimê Qıci, Hesenê Cıvrail Ağaê Arekiye, Aliê Mırzê Sılê Hemi, Fındıq Ağa, Usenê Seydi’nin idam edildikleri 15 Kasım 1937 günleri geleneksel olarak anmalar yaparız. Mağdur yakınları olarak toplu katliam yerleri ile toplu mezar yerlerinde, yurt çapında ve yurtdışında belli mekanlarda toplanıp soykırımı unutmadığımızı dile getiririz.
Dersim soykırımı, özellikle yakın tarihimizde gündem olmaya başladı. Konu TBMM gündemini de bir süre meşgul etti. 2011 Kasımı’nda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Dersim’de bir katliam yapıldığını ifade eden konuşması, bir süre politik tartışmaların odağında kaldı. Bu süreçte Dersim konusu süreli ve süresiz yayınlarda işlendi, medyada tartışıldı, programlar yapıldı, belgeseller çekildi, protestolar ve yürüyüşler yapıldı. Gerek operasyonun amacı gerek yöntemi, Türk siyasetçilerinin, askeri yetkililerinin, harekata katılan subayların anılarında yazdıklarında, hem kendileriyle yapılan röportajlardaki itiraflarında, hem de resmi raporlarda açıklandı. Birinci ağızlardan yapılan itiraflarla artık sır olmaktan çıktı, herkesçe bilinen bir sır oldu. Konuyla ilgili olumlu gelişmeler olsa da, siyasal çevreler başta olmak üzere bir çok kişi ve kurum tarafından Dersim meselesi istismar da edildi.
Devletin, resmi belgelerle on binlerce Dersimliyi katlettiğini, bir o kadarını sürgün ettiğini, kız çocukları zorla subaylara “evlatlık”/köle olarak verdiğini, erkek çocukları yetiştirme yurtlarına yerleştirdiğini itiraf etmişti. “Kurşun masrafı olmasın diye” çocukların bile nasıl vahşice katledildikleri hafızalarda hala duruyorken, yine bu yıl Dersim’de yapılan geleneksel anma ile ilgili, Aydınlık gazetesi 17.11.2017 günkü sayısında konuyu manşetine taşıdı. Gazete, bu manşetle biz Dersimlilerin manevi değerlerine hakaret ettiği gibi, aynı zamanda insanlığa karşı suç da işledi. Anlaşılan o ki Aydınlık Çevresi insanlığa karşı kin ve nefret suçu işlemekle yetinmiyor, Ulusal Kanal’da açık oturum ve tartışmalarda görevlendirdiği sözcüleri üzerinden provokatörlüğe devam ediyor.
Aydınlık çevresi/Perinçek geleneği bu açıklamalarıyla bu suçların faili olduğunu da böylece üstlenmiş oldu. Bu zihniyet, mağdurların yakınları olarak bize “bu suçu seksen yıl önce işledim, bu gün de bu suçu işlerim” demekte, yetmedi anmalara katılan kişileri de hedef göstererek tehdit etmektedir. Mağdur yakınları olarak bu faşist zihniyeti şiddetle kınıyoruz. Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanalı Dersimlilerden derhal özür dilemeye çağırıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dersim soykırımıyla artık yüzleşmelidir. Yaşatılan ağır travmanın izlerini silmek için gereğini yapmalıdır. Acılarımız üzerine istismar yapan, hakaret eden, tehdit eden kişi ve kurumlar hakkında da yasal işlem yapmalıdır.
Kamuoyunu da, nerede yaşanırsa yaşansın, insanlık dışı her suça karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz.
24.11.2017
Dersim Meclisi Türkiye-Avrupa Koordinasyonu