Meclis´e (TBMM) Sunulan Dersim´e Özerklik Teklifi
1920´de Ankara´da oluşturulan Meclis´e Dersim adına beş milletvekili katılmıştı.
Osmanlı´nın yerine yeni bir devlet kuruluyordu.
Devleti kuranlar bu kuruluşa Dersimlileri de katmak istiyorlardı. Bu temelde bazı Dersim ileri gelenlerine (Aĝlerê Dêsımi) milletvekilliĝi önerilmişti.
Dersim´de iki eĝilim oluştu.
Seyit Rıza ve İdare İbrahim´in de içinde olduĝu bir kesim bu öneriye güvenmedi. Kuşkuyla yaklaştı.
Diyap Aĝa´nın da içinde olduĝu ikinci gurup Ankara ile anlaşarak bir çözüme ulaşmak istediler. İkinci guruptakiler zaten Osmanlı´nın son döneminden beri bir şekilde yönetimle ilişki içindeydiler. Ya yerel yönetici, nahiye müdürü, mutasarrıf veya askeri görevliydiler.
İkinci gurubun en aktif üyesi Hasan Hayri´ydi. 1925´de Elazıĝ´da idam edildi.
Meclis´e giden temsilciler o günkü koşullar içinde Dersim´in sounlarına çözüm aradılar.
29 Kasım 1920´de Meclis´e sunulan önerge bir nevi Dersim´e Özerklik talebiydi.
Zaten Meclis tutanaklarını yayınlıyan Cengiz Çetintaş da buna, „Dersim milletvekilleri Dersim için özel bir statü teklif ettiler.“ diyor.
Önerge, Dersim Mebusu Diyap Ağa ve 3 arkadaşı adına verilmiş.
İsmi yazılmayan üç kişi muhtemelen Hasan Hayri Kango, Mustafa Aĝa, Ahmet Ramiz Tan´dır.
Önerge, „Teşkilatı Esasiye için Hükümet bu esasları da dikkate alsın yolunda bir temenni mahiyetinde kabul“ edilmiş ve Hükümet´e gönderilmişti.
Yani bu bir Anayasa Teklifi idi.
Sonrası biliniyor.
Dersim´e özerklik talebinin tarihi belgelerinden birisi de budur.
„TBMM Başkanlığına
Altı asırlık Osmanlı İmparatorluğunun idaresinde meydana gelen iç meselelerin ekserisi Dersim ile alakalı olmuştur. Aslında ehemmiyetsiz olan bu meseleler, bir kısım zorbaların Hükümetle Dersimliler arasına girmesi yüzünden adeta halledilmesi imkansız bir bulmaca hükmüne sokulmuştur. Meşrutiye-tin ilanıyla umacı gibi tanıttırılan Dersim yüzünden yine zorbalara birtakım külahlar kaptırmaktan başka,devlet ve günahsız milletçe bir fayda temin edilememiştir. Şimdi ise gerek Dersim ve gerekse Osmanlı memleketlerinin ve İslamiyetin kötü idare edilmesi yüzünden iyice karmakarışık olan vaziyet, bütün heybet ve açıklığıyla meydana çıktığından bu muhakkak ölümden vatanı ve İslamiyeti kurtarmak azmi ile meydana atılan bir kaç Müslüman vatanseverin gayretleriyle Büyük Millet Meclisi teşekkül etti. Hamdolsun peyderpey büyük ve kati muvaffakiyetlerle İslam alemi kavuşacaktır. Şimdiye kadar hiçbir usul ve idarede kabul görmeyen ve adeta vahşi hayvanlar olarak düşünülen Dersim halkı, Yüce Meclisin meşruiyetini her şeyden evvel takdir ederek vatana ve dine hizmet etmek için bizi Yüce Meclise mebus olarak gönderdiler. Bu ana kadar sözlü ve yazılı Dersim’e ait çeşitli izahatlarda bulunduk ve arzu edildiği takdirde daha fazda izahat verilecektir. Anlattıklarımızdan anlaşıldığı ve anlaşılacağı gibi Dersim’in bugünkü vaziyeti şu dört kelime ile hülasa edilebilir, kötü idare, açlık, mektepsizlik, bu fırsatlardan istifade eden zorbaların meşru olmayan teşviki ve aynı zamanda resmi makamlara yalan yanlış ihbarlarda bulunmalarıdır. İşte Yüce Meclis tarafından bu dört meseleye zaman itibariyle imkan derecesinde bir çare bulunduğu takdirde Dersim bulmacasının yüzde doksanı halledilmiş olacağına şüphe olmamalıdır. Bunun içinde biz Dersim mebusları, Dersim’in kabul edeceği şekil ve idare usulüne dair kanaatlerimizi aşağıda arz ediyoruz.
- Dersim,vElazığ’dan ayrılarak müstakil idare edilmelidir. Dersim ile Elazığ arasındaki Murat Suyu üzerinde öteden beri yapılması düşünülen bir köprünün ve Hozat’a kadar bir yolun imkan olduğu kadar süratle inşa edilmelidir.
- Dersim’deki aşiret mıntıkaları bire rnahiye sayılmalı ve aşiretin reisi o nahiyenin müdürü olarak aşiretinden mesul olmalıdır. Liva Merkezinden başka diğer beş kaza kaymakamlıkları şimdilik reislerden ve beylerden seçilmeli veya Dersim mebuslarının teklifiyle Büyük Millet Meclisi Hükümeti tarafından tayin edilmelidir. Her kazanın büyüklüğüne göre mutasarrıflıktan umumi meclis vazifesini yapacak bir veya iki üye seçilmelidir. Dersim’de tatbik edilecek her bir iş bu meclis kararıyla mutasarrıflık tarafından yapılmalıdır. Mutasarrıflığa vatanın nezaket ve ehemmiyetini takdir etmiş, Dersim halkının ruhi vaziyeti ve milli ananelerini bilen kişiler seçilmelidir.
- Mutasarrıflık emrinde olmak üzere Dersim iki müfettişlik mıntıkasına ayrılmalı ve her mıntıkaya mali ve idari işleri teftiş etmek üzere birer müfettiş tayin edilmelidir.
- Dersim Sancağı dahilinde şimdiye kadar meydana gelen suçların cezaları tecil edilmelidir.
- Dersim’deki hazine arazileri ücretsiz olarak ahaliye dağıtılmalı ve oralarda iskan ettirilerek kefalet ve rehin karşılığında Ziraat Bankası tarafından kendilerine imkân derecede yardım edilmelidir. Bu arazilerin taksimi için Dersim Mutasarrıfı reisliğinde Müslüman ahaliden bir komisyon teşkil edilmelidir. Bu komisyonun vereceği ve yapacağı taksime hiç bir kimsenin itiraz hakkı olmamalıdır
.6. Tedricen mekteplerin inşasına başlanmalıdır.
Samimi ve saf vicdanla arzedilen ve her halde dikkate alınmaması uygun olmayan yukarıdaki isteklerimiz, Yüce Meclis ve Hükümet üyeleri tarafından vatanın selameti için tatbikata konulduğu takdirde Dersim’de hiçbir yolsuzluğun olmayacağını biz Dersim mebusları kefil oluruz.
Dersim Mebusu DiyapAğa ve 3 arkadaşı
TBMM Zabıt Ceridesi (18 Kasım 1920), 1.Dönem, c.5, s.428-438, http://www.tbmm.gov.tr/
TBMM Tutanaklarında KOÇGİRİ AYAKLANMASI VE MİLLİ MÜCADELEDE DERSİM(1920 -1922) http://www.cengizcetintas.com/cengizcetintas.tbmmtutanaklari.1.26.pdf