Kutsal Mekanlarımızın Korunması ve Dersim’de Sürdürülebilir Turizme Yönelik Çözüm önerileri:
Uzun yıllar, kimsenin görmediği, görmek istemediği; basına, medyaya “terör şehri” olarak yansıyan Dersim, 2011 yılında başlayan çözüm sürecinde, nispeten güvenlik alanında rahatlama olmasıyla yerel gezginlerin Dersim coğrafyasında başlattıkları gezi ve turların sosyal medyada paylaşılması ile bilinir, görünür kılındı. Ulusal basında “Burası Antalya değil, Tunceli” benzeri başlıklarla yaz sıcağında serinlemek üzere suya giren gençlerin fotoğraflarıyla haber edildi. Yurt içinden ve dışından duyulan ilgiyle ulusal düzeyde turizm şirketleri turlar düzenlemeye başladılar. Akabinde 2014 yerel seçimlerinde Ovacık Belediye Başkanlığı’nı TKP’nin kazanması, Dersim’in ulusal ve uluslararası bilinirliği iyice arttırdı. Bu bilinirliğin, olumsuz yansıması ne yazık ki turizmde meydana gelen patlama ve dolayısıyla geride bıraktığı tahribat oldu. Yoğun insan ve araç baskısına hazırlıklı olmayan coğrafyamızda kültürel değerlerimize, doğaya ve çevreye karşı bilinçli yaklaşım gösterilmemesinin sonucu olarak tahribat her geçen yıl katlanarak artmaktadır. Bunlarla birlikte yurtdışında ve büyük şehirlerde yaşayan Dersimlilerin dönüşlerinin başlamasıyla köylerde dahi artan betonlaşma, yerel mimariyi ciddi anlamda tehdit etmektedir.
Bilindiği üzere son birkaç yıldır üzerinde konuşulan, Tunceli Valiliği himayesinde Fırat Kalkınma Ajansı’nın hazırladığı ve Erzurum Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nca onaylanan projenin hayata geçirilmesi doğayı ve gözeleri korumaktan ziyade mevcut alanı turizme açarak ticarileştirecektir. Acilen önlem alınmazsa ne Munzur Gözeleri ve Vadisi ne Pülümür Vadisi ne de Rabat, Dereova Şelalesi, Düzgün Baba kalacak elimizde. Bu nedenle öncelikle valiliğin desteklediği Munzur Gözelerini ticarileştirmeye yönelik projenin iptali için hukuki süreç başlatmalı, tüm güçleri birleştirerek, halkın desteğini kapsayan aktiviteler ortaya koymalıyız.
Milletvekilleriyle görüşmeli, konunun meclise taşınmasını sağlamalı, ortak basın açıklamaları düzenlemeliyiz.
Bölgenin yerel yönetimleri, sivil toplum kuruluşları, dernekleri, doğa ve çevre örgütleri, meslek örgütleri, siyasi partileri, sanatçıları, yazarları, aydınları, akademisyenleri ve ayrıca Munzur Su A.Ş. gözelerden beslenen bir şirket olduğundan bu çalışmaya mutlaka dahil edilmeli.
Yerel yönetimler öncülüğünde kutsal mekanlarımızı koruma ve çevre bilincini geliştirmeye yönelik farkındalık çalışmaları (bilgilendirme toplantıları, ilgili yerlere bilgi levhaları yerleştirme vs) yapılmalı.
Munzur Gözeleri ve Munzur Suyu yakınlarındaki köylerde çevre kirliliği konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. Aşırı betonlaşmanın önüne geçilerek geleneksel mimariye uygun konutlar yapılması teşfik edilmeli. Ovacık ve Pülümür ilçe merkezleri ve çevre köyleri için acil arıtma sistemi yapılması elzemdir.
Munzur Gözeleri’ne araç girişini engellemek için çözüm üretilmeli. Gözelerin girişinde bulunan çay ocakları ve satış stantlarını geriye çekmeli. Gözelerde piknik yapılması yasaklanmalı, yerel halkın kurban kesimi için çözüm geliştirilmeli.
14.05.2020
Dersim Kongresi