“Daha yapacaĝımız çok iş var.
Bu bir başlangıc.
Çok detaylı tartışmalardan ziyade, belli konularda yoĝunlaşmak daha doĝru olur.
Bizim acil sorunlarımız var.
Mesela benim için öncelikle;
-Dil,
-Çevre,
-Soykırım,
-Dersim´e de dayatılan savaş ve muhtemel sonuçları,
-Dersimlilerin birbirlerine yakınlaşması,(ortak kampanyalar buna hizmet edebilir).
Bunları ve arkadaşların önerilerini görüşmek için Hazıran ayında Koordinasyon toplantısı uygundur. Amblem teknik bir sorundur Koordinasyon toplantısında kararlaştırılmalıdır.
Meclis´den ne anlıyoruz?
Meclis son kertede iktidar demektir. Bizim için bu henüz erken. Dersimliler çok daĝınık. İktidar, temsil etme hedeflenmelidir. Ama zamana ihtiyac var. Bugün için deĝişik çevreleri birbirine yakınlaştırmayı, asgari bir konsensus saĝlamayı kendimize hedef seçmeliyiz.
Kimligimiz ve dilimizle ilgili diyeceĝim şudur.
Zazaca konusanların içinde bulunduĝu durum kelimenin gerçek anlamında yolun sonudur. Biz son duraktayız. Her gün geriye dönüşü imkansızlaştıran bir süreçten geçiyoruz. Buradan hareketle, çok dilli yapımız korunsun, bütün diller özgür olsun gibi bir genelleme bizim gerçegimize uymuyor. Êşit koşullarda olmayanların, „herkese özgürlük“ gibi belirsiz bir kampanyaya katılması en azından gerçeklerden uzaklaşmaktır.
Bilineni tekrarlıyayım. Türkçe, Kürtçe, Ermenice devlet dilleridir. Siyasi konumları, statükoları, yayılma alanları, içinde bulundukları durum Zazaca ile aynı deĝildir.
Zazaca´ya öncelik vermeliyiz. Pozitif ayrımcılık yapmalıyız. Türkçe, Kürtçe, Ermenice konuşan hemşerilerimiz bunu yapabilirlerse, (amiyane tabirle söyleyeyim, acıda ve tasada ortak duygulara sahip ve birlikte hareket edebilirsek) ortak bir Dersim kimligi oluşabilir.
Elbetde sorunumuz sadece dil deĝil. Ama en öncelikli sorunumuz.
(..)
Toplantıda buluşmak üzere.
Sevgiyle.
Sait Çiya